Biz kullanıcılar olarak; yaşamımızda git gide daha fazla yer kaplayan çevrimiçi video içerikler, büyük markaların da pazarlama stratejileri arasında yer almaktadır. Kullanıcıya verilmek istenen mesajı rahatlıkla iletebilmek, öyküleştirmek ve etkileşim kazanmak açısından video içeriklerin uyandırdığı etki, bugünlerde hiç görülmediği kadar yankı uyandırmaktadır. Sadece bir eğlence, vakit geçirme aracı olmanın ilerisine geçebilen video içerikler, müşteriye yönelik pazarlama stratejileriyle değil bununla birlikte marka kültürüylede bağdaşlaşmaktadır. Bu konuda değerli çalışmalar yapabilmek için ise kullanılabilecek profesyonel platformları iyi tanımak ve yetkinlik kazanmak gerekmektedir.
COVID-19 Salgını ile Yükselen ‘Video İçerik Tüketimi’
Pazarlama içeriklerini barındıran araştırmalar, 2020 senesinde de video içerikler popülerliğinin artacağını göstermekteydi. Tüm Dünya’yı sarsan Covid-19 salgınıyla beraber başlayan Karantina zamanı da sosyal medya platformlarında harcanan süreleri 5 katına çıkarttı ve kullanıcı davranışlarında, aranan içeriklerde bomba gibi bir etki bıraktı. İçinde bulunduğumuz döneme anlam katmak için ‘yeni normalimiz’ diye andığımız bugünlerde, salgının etkilerinden bir tanesi video tüketimin artışıyla gündeme gelmektedir. Salgının bitecek olması ümidiyle normalleşmeye geçeceğimiz günlerde, artık evde uzun süreler geçiremeyeceğini düşündüğümüz kullanıcıların Youtube platformunda geçirilen süreyi ve izlenme sayılarını olumsuz etkileyeceğini düşünebiliriz. Fakat bu dönemde platforma yeni katılan ve alışkanlık edinen kullanıcıların normalleşme döneminde dahi bu alışkanlığı devam ettireceğini söyleyebiliriz.
Dijitalin Geleceği: Youtube Videoları
Yaptığımız araştırmalara göre; Youtube platformunu oturum açarak ziyaret eden aylık aktif kullanıcı sayısı 2 milyarı aşmış bulunmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken detay ise oturum açmadan izleyen kitleyi de göz önüne alırsak video içeriklerin popüleritesinin ne kadar yüksek olduğudur. Platformda günlük izleme süresi 1 milyar saatin üstündedir ve bu da milyarca video içerikler görüntülendiğini göstermektedir. Bu görüntülenmelerin %70’i mobil cihazlar üzerinden gerçekleştirilmektedir. Kullanıcılar artık her yerde ve her saniyede enformasyona ulaşabilmektedir. Youtube platformunun 80 farklı dilde kullanıma açık olması Küresel internet içeriklerinin %95’ine ulaşılmasına imkan vermektedir. Hiç tanımadığımız, hiç görmediğimiz, dilini dahi bilmediğimiz farklı kültürlerden kullanıcılarla aynı anda aynı şeyi izlememize olanak vermektedir. Bu sayede video içerikler, yepyeni ortak bir kültür oluşturmaktadır. Duyusal deneyimlere hitap etmektedir. Kullanıcıların hafızasında daha kalıcı yer edinmekle beraber, daha akıcı ve çerez bilgiler sunmaktadır.
Pandemi Sürecinde Marka Yönetimi
Koronavirüs Aşısı Dijitali Nasıl Etkileyecek?